Dolgun, kırışıksız göz altı bölgesi olan birini fark ettiyseniz, bu iki şeyden biridir: genetik veya hyaluronik asit dolgu maddeleri. Topikal hyaluronik asit aşılı serumlar ve nemlendiriciler hacim, dolgunluk ve sıkılık oluşturmak için derinden nemlendirir, ancak HA dolgu maddeleri, batık göz altı, dudaklar, yanaklar ve daha fazlasına hacim eklemek isteyip istemediğinizi, bir çentik atmanın (ve anında sonuç elde etmenin) bir yoludur. Bu tedaviyi merak mı ediyorsunuz? İleride, dermatologlar hyalüronik asit dolgu maddeleri hakkında bilmeniz gereken her şeyi paylaşırlar.
Mezoterapinin Faydaları nedir?
MEZOTERAPİ AÇIKLAMASI
Bunlar bilinen antioksidanlar olup pigmentasyona karşı etkilidir. Ürün bunun yanı sıra bir kolajen boosteri (hızlandırıcısı) içermektedir. Antioksidanlardan oluşan bu etkili karışımı tamamlamak için hücresel metabolizmanın temel enerji kaynağı olarak sodyum piruvat (piruvik asit tuzu) ekledik. Sodyum piruvat bunun yanı sıra ciltteki kolajen sentezini uyarmaktadır. Antioksidan terapilerinin konsepti yani edojen antioksidan güçlendirmesi ve savunması, oksidatif gerilime karşı daha etkin bir koruma sağlamın temel anahtarıdır.
FAYDALARI
Alfa tirosinaz etkinliğini azaltmaktadır (pigmentasyondan sorumlu enzim)
Cilt yenilemesini sağlar
Cildi aydınlatır ve cilde parlaklık verir
Serbest radikalleri nötrleştirir
Cilt yumUşaklığını iyileştirir
Koyu noktaların görünümünü azaltır
Kolajen sentezini uyarır
https://www.dermalfillerbotox.com/
Terleme Nedenleri ve Çeşitleri https://www.dermalfillerbotox.com/
Aşırı terleme çoğu insan için şahsi konfor ve hijyen açısından önemli bir problem teşkil etmektedir. Öncelikle, 'Aşırı terleme nedir, nasıl gerçekleşir, nedenleri nelerdir?' bütün bunlara bir göz atalım.
Terleme Nedenleri ve Çeşitleri
Aşırı terleme yalnızca koltuk altları, yüz, saçlı deri ya da el ve ayaklarda olabileceği gibi bütün vücutta da olabilir. Koltuk altı, yüz, saçlı deri, el ve ayakları ilgilendiren bölgesel aşırı terleme buluğ döneminde başlayan ileri yaşlarda nispeten azalsa da hayat boyu devam edebilen bir durumdur. Toplumda görülme sıklığı %4 civarında olmakla birlikte ailesel geçiş sıktır. Mevsim ya da etkinlikden bağımsız sürekli olabilse de yaz aylarında ya da fiziksel etkinlikye bağlı olarak terleme miktarında ciddi artış görülür. Temel neden sempatik sinir sisteminin doğru çalışmamasıdır.
Bölgesel olmayan, bütün vücutta görülen aşırı terlemenin nedenleri ise biraz daha farklıdır. En sık nedenler sırası ile fiziksel etkinlik, yüksek hava sıcaklığı, gerilim, ateşli hastalıklar, menopoz, obezite, bazı ilaçlar, şeker hastalığı, çeşitli hormon hastalıkları (tiroid, böbrek üstü bezi vb. gibi) ve bazı kanser türleridir.
Aşırı Terleme ve Sosyal Sorunlar
Aşırı terleyen insanların en çok karşılaştığı problemlerin başında kıyafet seçimi ve ter kokusu sorunları bulunmaktadır. Özellikle gri tonlu kıyafetler terlemeyi çok belli ettikleri için tercih edilmeleri son derece zahmetlidir. Ayrıca ter kokusu sebebi ile sosyal problemler da yaşanabilir. Aşırı el terlemesi olan insanlar diğer insanlar ile tokalaşmadan önce ellerini kurulama ihtiyacı hissederler. Bu ve aynısı sosyal problemler, gerilim etkisi ile kişideki aşırı terlemeyi daha da arttırarak kısır bir döngü oluşmasına neden olur.
Aşırı Terleme Tedavisi
Aşırı terlemenin tedavisinin yapılabilmesi için ilk önce altta yatan nedenlerin araştırılması gerekir. Tüm vücutta görülen aşırı terlemenin yukarıyada saydığımız gibi ya da çok sayıda sebebi olabilir. Bu nedenler tedavi edildiği takdirde aşırı terleme de düzelecektir. Sempatik sinir sisteminin doğru çalışmamasından dolayı oluşan bölgesel aşırı terlemenin tedavisinde ise ameliyatlı ve ameliyatsız olmak suretiyle çeşitli teknikler vardır. Ameliyatsız tekniklerin en çok tercih edileni, botulinum toksin programlarıdır. Koltuk altı, el ve ayaklar, hatta saçlı deride botoks (botox) ile aşırı terleme tedavisi başarı ile gerçekleştirilmektedir. Botoks, sempatik sinirlerin ter bezlerini uyarmasını engelleyerek etki gösterir. Etki süresi 4-6 ay civarındadır.
Botoks ile terleme tedavisi, aşırı terlemesi olmayan yalnız az miktarda koltuk altı terlemesi gibi bölgesel terlemeden rahatsız olan kişiler için de makuldur. Bu bölgedeki ter bezlerinin etkinliğinin azaltılması ya da durdurulması, kişinin genel sağlığı üzerinde olumsuz bir etki yaratmaz. Aksine, sosyal ve psikolojik açıdan olumlu etkileri vardır. İlkbaharda yapılacak tek uygulama, son bahara kadar sürecek etkisiyle kişinin bütün yazı rahat geçirmesini sağlayacaktır.
Botoks ile koltuk altı terleme tedavisi son derece konforlu ve kısa bir prosedürdir. Terleme haritası net olmayan hastalarda iyot-nişasta testi ile fazla terleyen bölgeler işaretlenir. Daha sonra ilgili alana uyuşturucu krem sürülüp beklenir. Takibinde 10 dakikalık bir prosedür ile sizi 4-6 ay konfora kavuşturacak botoks uygulaması yapılır. İşlemden sonra, 2 hafta süre ile sıcak sudan uzak durmanız, ılık su ile banyo yapmanız yeterli olacaktır. El ve ayak bölgeleri çok titiz olduğu için bu bölgelerin uyuşturulmasında kremler değil lokal anestezi ile bloklar tercih edilmektedir
Botoksun yanı sıra, ameliyat tekniği ile bölgesel terlemelerin tedavisi de mümkün olabilir. İlgili sempatik sinirlerin kesilmesi ile aşırı terlemenin kalıcı olarak önüne geçilmiş olur. Ancak bu sinirler kesilirken oluşabilecek yüksek risklerden dolayı günümüzde bu yöntem pek tercih edilmemektedir. Bunun yerine, direkt ter bezlerine cerrahi müdahale ile deri altından yapılan lazer uygulaması ile kalıcı tedavi daha fazla tercih edilmektedir.
İlgili yasal mevzuatlar sebebiyle terleme tedavisi fiyatları konusu ile ilgili internet sitemizde bilgi paylaşmamız olası değildir. Botoks ile terleme tedavisi fiyatları, yapılacak bölge ve uygulanacak doz miktarına göre değişebilmektedir. Öte yandan ücretlendirme aynı miktar iş yapılacak bütün hastalarımız için aynı ücret geçerli olacak biçimde uygulanmaktadır. Aksi halde daha çok ödeyenler kendilerini kötü hissedebilir ve bu tutum etik olmaz. Bu sayede normal enflasyon koşulları içerisinde sizden sonra gelen hiç kimsenin aynı miktar iş için sizden daha az ödemeyeceğine emin olabilirsiniz.
Hyaron Gençlik Aşısını Tanıyalım
Gençlik aşısı, diğer bir adıyla , yaşlanmaya karşı mücadele için kullanılan en etkin formüllerden birisidir. Cerrahi müdahale gerektirmeyen, sonuçlarını hızla görebileceğiniz gençlik aşısı uygulaması cilde parlak, sağlıklı ve genç görünümü geri kazandırmayı amaçlar.
Gençlik aşısı, cildinde yaşlanma belirtileri görülen, çevresel etkenlerden cildi zarar görmüş kişiilere belirlenen miktar ve Aralıklarla hyalüronik asit uygulama prosedürüdir. Saf hyalüronik asit yani IAL Sistem, cilde nüfuz ederek yenilenmeyi ve sıkılaşmayı sağlayarak istenilen sağlıklı cilt sonucunu ortaya çıkarmaktadır.
Bebeklerin ciltlerinin son derece sağlıklı, pürüzsüz ve canlı olmasının en büyük nedeni vücutlarındaki hyalüronik asit miktarının yüksek olmasıdır. Yaşlandıkça azalan hyalüronik asit ile beraber cildin kendisini onarma ve sıkılaştırma oranı da bir o kadar azalır. Gençlik aşısı ile cilde hyalüronik asit yeniden yüklenir; cilt, onarma ve sıkılaştırma fonksiyonlarını yeniden yerine getirmeye başlar.
Gençlik Aşısındaki Hyalüronik Asit Nedir?
Hyalüronik asit, gençliğin sırrıdır. Belli bir yaşa kadar vücudumuzda gençliğin sürdürülmesini sağlayan hyalüronik asit; kan damarlarından eklemlere, iç organlardan cildimize kadar her yerde bulunur. 25-30 yaşlarına gelen kişinin bedeninde hyalüronik asit azalmaya başlar. Bu da bireyin “yaşlanma” adını verdiğimiz sürece girmesine neden olur. Hyalüronik asidin azalmasıyla beraber onarım, parlaklık, esneklik ve tolerans giderek azalır. Gençlik aşısı yaşlanma sürecini yavaşlatmak, etkilerini azaltmak için alternatif bir teknikdir. Bu teknikle bedenin kaybettiği hyalüronik asidin geri kazanılması hedeflenir.
Gençlik Aşısı Kimlere Uygulanabilir?
Gençlik aşısı, 20 yaşından büyük, kadın veya erkek herkese uygulanabilmektedir. Tüm cilt tiplerine makul olan gençlik aşısı, ağır cilt rahatsızlıkları geçirmiş kişilerde hekim makul gördüğü takdirde uygulanabilmektedir. Gençlik aşısında bulunan hyalüronik asit, vücuttaki önemli bir yapı taşı olması sebebiyle de herhangi bir komplikasyon ya da tepkia nedeniyet vermez.
Gençlik Aşısı Hangi Cilt Problemlerinde Tercih Edilir?
Cildin yaşlanmaya bağlı sarkması
Cildin yaşlanmaya bağlı kırışması
Cildin sigara kullanımı sebebiyle zarar görmüş olması
Cildin güneşin zararlı etkilerine maruz kalmış olması
Ciltte geçmiş veya devam eden akne soruni görülmesi
Cildin nemini kaybetmesi
Cildin matlaşması, canlılığını yitirmesi
Gençlik aşısı büyük ölçüde kişinin yaşlılığa bağlı cilt problemlerina müdahalesi için tercih edilmektedir. Gençlik aşısı ile yaşlanma etkilerinin yavaşlatılması ve belirtilerin büyük oranda azaltılması söz konusudur. Oldukça etkili bir anti-aging tekniğidir. Sıklıkla yüz, el, dekolte ve boyunda uygulanır.
Gençlik Aşısı Nasıl Uygulanır?
Gençlik aşısının uygulanacağı bölgeye ilk önce anestezik krem sürülür. Anestezik krem ciltte etkili olmaya başladığında prosedüre başlanabilir. Oldukça ince iğneler sayesinde belirlenen bölgelere hyalüronik asit enjekte edilir. Bu prosedür, bölgenin genişliğine de bağlı olarak ortalama 15 ila 20 dakika sürmektedir. Uygulamanın etkisi müdahalenin hemen sonrasında hissedilmeye başlar. Parlama ve canlılık etkileri ise 2. günden itibaren ortaya çıkarak zamanla artar.
Gençlik Aşısı Ne Kadar Zamanda Bir Tekrarlanmalıdır?
Bu prosedür, hekiminuzun gerekli gördüğü kadar yeniden edilebilmektedir. Genç ve az problemlu ciltler için 1-2, yaşlanma sürecindeki ciltler için ortalama 3 ve problemlu ciltler için 5-6 kez yenidenlanabilmektedir. Aşı 15. gün ila 21. gün yeniden uygulanabilir. Yine de bunun kararını verecek kişi hekiminuzdur. Yaşlanma sürecindeki ciltlerin gençlik aşısıyla sahip oldukları görünümü korumaları için yılda 2 kez uygulama yaptırmaları tavsiye edilmektedir.
Gençlik aşısının etkisini koruması için günlük hayatınızda da bazı değişiklikler yapabilirsiniz. Unutmayın, sağlıklı beslenmek ve bol su içmek bu süreçte cildiniz için son derece faydalı olacaktır.
Gençlik Aşısının Yan Etkileri Nelerdir?
Gençlik aşısı, ham maddesini bedenin kendi yapı taşından aldığı için şahsa zarar vermez. Uygulama sırasında veya sonrasında kişide herhangi bir olası komplikasyon veya tepki gözlemlenmez. Nitekim uygulama ince iğnelerle gerçekleştirildiği için bu bölgelerde iğneye bağlı olarak küçük kızarıklıklar görülebilir; 1 ila 2 saat içerisinde tamamıyla kaybolur. Kişi uygulamanın sonrasında günlük hayatına rahatça devam edebilir.
Gençlik Aşısı Uygulamasının Fiyatları Nelerdir?
Gençlik Aşısı uygulaması fiyatları, ciltte giderilmeye çalışılacak problemin durum ve büyüklüğüne göre; prosedür sırasında kullanılacak olan hyalüronik asit miktarına göre biçimlenmektedir. Gençlik aşısı tedavisinin fiyatı ile ilgili ayrıntılı bilgi için çağrı merkezimizi arayabilir veya dermatoloji kliniğimize müracaat edebilirsiniz.
Lipoliz nasıl etki sağlar? Lipoliz hangi bölgelere uygulanır? Lipoliz etki ne zaman başlar? Kaç seans gerekir?
Ürünümüzü https://www.dermalfillerbotox.com/
web sitemizden satın alabilirsiniz.
Diyet yaparak çözemediğiniz, belli bir bölge için incelme ya da selülit yağları için bugün artık Avrupa’da soya enjeksiyonları tekniği uygulanıyor. Ülkemizde az sayıda doktorun uyguladığı bu teknik Avrupa ve ABD'de büyük ilgi görüyor. Bazı kişilerin kiloları fazla olmadığı halde belirli bölgesel aşırı yağ birikmesi olur. Kadınlarda bacak, kalça, karın, belin yan tarafları, erkeklerde ise bilhassa karın ve bel en fazla yağ biriken bölgelerdir.
Lipoliz çok etkili bölgesel incelme ve zayıflama sağlayarak yağ eriten bir uygulamadır. Lipoliz’in en önemli özelliği ameliyat gerektirmeden bölgesel yağlardan arınma olanağı vermesidir. Lipliz uygulamasında soyadan elde edilen fosfatidil kolin kullanılır. Soya enjeksiyonu ile kilo verilmez ama bölgesel olarak incelme sağlanır.
Son günlerde en gözde bölgesel incelme tekniklerinden olan Lipoliz faktör maddesi fosfatidilkolin olan bir ilaç kullanılmaktadır. Bu madde kişinin bedeninde bulunan ve yağ metabolizmasında önemli rolü olan bir maddedir. Lesitin ve fosfatidilkolin, vücudumuzda yağları parçalamaktan sorumlu olan, safra kesesi tarafından yapılan safranın içinde bulunmaktadır. Bu tedavinin neden yan etkisinin olmadığı konusunu açıklar. Çünkü vücudumuz bu prosesi her zaman esasen yapmaktadır. Lipoliz tedavisinin üstünlükı doğrudan hedef seçilen vücut bölgesindeki yağ dokusunun içine enjekte edilmesidir. Böylelikle yağ eritici etkisi hızlanır. Bu teknik, mezoterapi uygulamasına benzer bir teknikle fazlalıkların yok edilmesi istenilen bölgelerde, çok ince uçlu bir iğne ile ilaç enjeksiyonu biçiminde gerçekleşiyor. Gözaltı torbaları yağdan oluşuyorsa ve gıdı bölgesinde fazla yağlanma varsa bu teknik uygulanabilir.
Sık Sorulan Sorular
Lipoliz nasıl etki sağlar?
Lipoliz vücuda enjekte edildiğinde yağ hücrelerinin zarının geçirgenliğini artırır ve parçalanan yağ hücreleri karaciğer tarafından yok edilir. Bu uygulama tekniği yağ hücrelerinin sayısını azaltır ve sayısal tipte artan yağ hücresi çoğalmamalarında çok etkilidir. Bu nedenle belli bölgelerdeki yağlanma tamamıyla ortadan kalkar. Bu tedavi tekniği vücuttaki bölgesel yağ birikimlerini cilt derinizde gevşemeye yol açmadan yok edebilmektedir. Lipliz doğal yollardan yağ yakımını arttırmaktadır.
Lipoliz etki ne zaman başlar? Kaç seans gerekir?
Kişinin sorunune göre seans sayısı değişiklik gösterebilir. İğnelerin etkisi izlenerek en az 2 hafta Aralıklarla yapılmaktadır. 1. seansın sonuçları ise 2-3’üncü haftadan sonra görülmeye başlar. Fakat erime çok daha uzun süre devam eder. Seans sayıları kişiden şahsa farklılık göstermekle beraber 3–6 seans ya da 4–8 seans biçiminde olabilir.
Lipoliz hangi bölgelere uygulanır?
Doğum sonrası kalan yağ kitleleri, çene altı, kollar, karın, bel, kalça, Basen ve bacak bölgesindeki bölgesel yağlanmaların yok edilmesinde uygulanabilmektedir. Erkeklerin sırt yağ birikintilerinin tedavisinde alternatifsizdir. Dengeli beslenme uygulandığı ve egzersizle desteklendiği sürece sonuçlar kalıcıdır.
Lipoliz diğer tekniklerden farkı nedir?
Lipoliz ile yağların erimesi ve atılması esas olarak bedenin kendi doğal süreçleriyle olur. Enjeksiyonlar yağ hücresi zarının akışkanlığını ve geçirgenliğini artırarak, vücut yağlarının hücre dışına çıkışını basitlaştırır. İlacın zerk edildiği yağ dokularında doğal bir metabolik süreç harekete geçerek yağları eritir. Vücuttan atılmasını sağlar. Lipoliz tedavisinin en büyük özelliği yavaş ama derin erime sürecidir.
Lipoliz, yağ hücrelerini normal boyutlara getirir. Hatta birçoğunu yok eder. Yağ hücresi bir kez yok olduktan sonra bir daha tekrar oluşmaz. Bu prosedür, bazı yağ hücrelerini tamamıyla yok ettiği için, Liposuction’a benzetilebilir. Ancak Liposuction bu işi cerrahi olarak yapar ve mekanik bir biçimde yağları vakumla çeker.
Liposuction ameliyatı sonrasında vücut biçiminin deforme olmaması için korse giyilmesi gerekir. Bundan diğer ameliyat izi, morluklar ve ödemler uzun süre devam eder. Oysa Lipoliz iğnelerini yaptırırken, sosyal hayatınıza normal bir biçimde devam edebilirsiniz.
Öte yandan Liposuction yaptırdıktan sonra tekrar kilo alacak olursanız, bedeninuzda tekrar biriken yağların farklı yerlerde toplanma olasılıki vardır. Deri dalgalı görünür. Vücut genelde deforme olur.
Lipoliz ile de o bölgedeki yağ hücreleri kısmen yok olur. Ancak doku Liposuction kadar hasar görmediği için daha doğal bir dağılımla geri gelir. Esasında bölgesel yağlanma tedavilerini, kilosu daha sabit olan insanlara yapmak gerekir.
Acı ya da ağrı hissedilir mi?
Bu uygulama netlikle acılı bir teknik değildir. Mezoterapi iğnesine benzer oldukça ince uçlu bir iğne ile uygulama yapılır. Uygulama yapılan bölgelerde hafif kızarıklık, titiziyet, ısı artışı, kaşınma, ödem bazı durumlarda ufak morarmalar görülebilir ama hızlıca geçer.
Herhangi bir yan etkisi var mı?
15 yıldır kolesterolü düşürmek ve belli bir takım hastalıkların tedavisinde kullanılan bu ilacın sağlık açısında herhangi bir yan etkisi yoktur. Bugün başta Amerika ve Avrupa'da olmak suretiyle çoğu ülkede uygulanmaktadır. Hekim denetiminde yapılması gerekir.
Burun Dolgusu Nasıl Yapılır ? Burun dolgusu nedir ? https://www.dermalfillerbotox.com/
Ürünlerimize www.botoksdolgumesoterapi.com web sitemizden ulaşabilirsiniz.
Burun Dolgusu Nasıl Yapılır ?
Bugüne kadarki yazılarımızda burun estetiğinden, burun ameliyatında neler yaptığımızdan son derece bahsettik. Bir de ameliyatsız bir takım burun programları var onlardan bahsedelim. Bunların başında burun dolgusu geliyor.
Burun dolgusu nedir ?
Uygun yapıdaki burunlara, var olan ve mutsuz eden biçim sorunluluklarını revizyonk amacıyla enjeksiyon yoluyla verilen hyaluronik asit içerikli dolgulara ve yapılan prosedüre burun dolgusu adı verilir. Bu programlar için kişinin burun yapısının, burun derisi yapısının, kıkırdak ve kemik yapısının buna makul olması gerekiyor.
Bize gelen hastamıza ne elde edebileceğimizi fikir vermesi açısından örnek hasta fotosu gösterebiliriz veya yapacağımız prosedürü anlatabiliriz. Bu prosedürün ameliyatında da yaptığımız gibi hangi tip burun kişide nasıl durur bildiğimizden, yapacağımız uygulamayı da ona göre belirleyebiliyoruz. En sık uyguladığımız, en masum, en basit ameliyatsız burun estetik prosedürü buruna dolgu uygulamasıdır. İnce burun yapısı olan, yalnızca burunda biçim soruni olan, mesela minik bir kemeri olan, oldukça azıcık burun ucu düşük kişilerde dolgu ile hafifçe burun ucunu kaldırabiliriz. Burnun ortasındaki bizim ameliyatta kıkırdak koyduğumuz veya açıyı dikiş ile değiştirdiğimiz yere dolgu uyguladığımızda burun ucu kendiliğinden kalkar. Burnun tam uç noktasının gelişi erkek ve kadında farklı tercih edilir. Bu bölgeye yerleştirdiğimiz kıkırdak gibi davranacak biçimde dolgu uygulaması yaparak burun ucunda güzel bir görüntü sağlanır. Yine kişinin yüz yapısı kadın veya erkek olmasına göre değiştiği için dolguyu da buna göre dağıtmak ve yerleştirmek gerekir.
Dolgu programının faydalı olduğu durumlar:
Burnun yukarıyasındaki kemeri yok etmek için kemerin başlangıç yeri ile bitiş yeri arasındaki bölgede daha düz bir geliş sağlamak için dolgu uygulaması yapılabilir.
Burunda eğrilik varsa, bu çok barizse, fotoğraflarda rahatsız ediyorsa yine o eğriliği kamufle etmek için, daha düz görünmesini sağlamak için dolgu uygulaması yapılabilir.
Daha daha önceden bir kaç kez burun ameliyatı olmuş ancak yeterince istediği sonucu alamamış, küçük tefek sorunları olan kişilerde yeniden ameliyat olmak istemiyorsa, minik dolgu programları da yararlı olabilir.
Burun dolgu uygulaması ne kadar gider ?
Genellikle dolgular bir sene kadar giden programlardır. Fakat burun bölgesi dinamik bir bölge olmadığı için bazı durumlarda birkaç uygulamadan sonra kalıcı bile olabiliyor. Biliyorsunuz ki burun ameliyatlarının sonrasında en erken sonuçlarımızı ikinci haftada ve birinci ayda alıyoruz. Ama aslında tam sonucumuzu bir senede alıyoruz. İşte bu bir sene bekleme süresi sırasında burundaki ödemin geçmesi sırasında ne yazıkki bazı hastalarımız bazı durumlarda sabırsız davranabiliyorlar. Yani nasıl bir şey oluyor ? Mesela sabah sağ tarafında çok yattıysa öbür tarafı sol tarafında yattıysa öbür tarafı daha şiş kalkabiliyor. Bu onun burnunun eğri göründüğünü düşünmesine neden olabiliyor.
Bir diğer şey yine burun derisinin oturması, kemik yapısının oturması, ödeminin gitmesi zaman alıyor. Bu yine sorunlar yaratıyor. İşte bu dönemlerde kişilerin sorunlarını minik küçük tefek girinti çıkıntıları minik dolgular ile doldurarak bu dönemi basit atlatmalarını sağlamamız mümkün olabilir.
İşlem çok kısa. Lokal anestezik krem sürdükten sonra aşağı yukarı 10 dakika beklenerek prosedür uygulanır. Yalnız ameliyat olan kişilerde bu uygulamayı yapacak kişinin kesinlikle ameliyat yapan hekim olması şart. Çünkü burun operasyonlarından sonra burun anatomisi de kısmen değişiklik göstermektedir. Yeni anatomiyi ameliyatı yapan hekim bilebilir. Uygulanan dyetişkinun miktarı ve kalınlığına çok dikkat etmek gerekiyor. Çok kolay bir enjeksiyon biçiminde düşünmemek gerekiyor bu uygulamayı.
Sonuç olarak; burun dolgusunu herkes için burun estetiğinin alternatifi gibi görmemek koşuluyla, ameliyat olmak istemeyen kişilere, burun yapısı da makulsa geçici burun dolguları uygulanabilir.
Ürünlerimize https://www.dermalfillerbotox.com/ web sitemizden ulaşabilirsiniz.
Nazolabial dolgu nedir? Nazolabial dolgu ne zaman gerekir?
www.botoksdolgumesoterapi.com web sitemizden ürünlerimizi inceleyebilirsiniz
Nazolabial dolgu nedir? Nazolabial dolgu ne zaman gerekir?
Nazolabial kıvrımlar için uygulanan nazolabial dolgu nedir? Nazolabial dolgu ne zaman gerekir? İşte nazolabial dolgu ile ilgili bilinmesi gerekli olanlar…
Nasolabial ne anlama geliyor?
Latincede naso burun, labial dudak demektir. Nasolabial ise burun- dudak arası çizgisi yani bizim bildiğimiz gülme çizgimiz anlamına gelir. Buradaki kkatiyenrın yapışma yerlerinde deri ile olan irtibatında oluşan bir çizgi bu. Nasolabial çizgi yaşımız ilerledikçe derinleşmeye başlar. Gülmediğimiz zaman da orada çizgi görünümü olur. Bazı insanlarda da yüzünün yapısı, yüz biçimi sebebiyle daha erken yaşlarda da orada çizgi olabilir. Bu çizginin derinleşmesi ve bilhassa ağız kenarından aşağı doğru daha ilerlemesi şahsa yorgun, yaşından ileri bir görüntü verir.
Nasolabial çizgi neden derinleşir?
Nasolabial kıvrımlar iç yanakta bulunan kırışıklık formudur. Burnun altından ağzın kenarlarına kadar olan bölgede ortaya çıkar. Bu kırışıklıklar herkeste belli ölçüde bulunur ve yaşa, kolajen üretiminin azalmasına ve diğer etkenlere bağlı şeklinde deha derin hale gelir. Tabii ki bu durumun asıl sebebi yüzdeki SMAS dokusunun yani yüzdeki kas ve sinirleri ihtiva eden bölümün sarkmasıdır.
Kronik güneş etkisi de ciltteki elastin ve kolajene ciddi ölçüde zarar verir ve bu durum da nazolabial kıvrımların daha belirgin hale gelmesine yol açar. Sigara ve alkol kullanımı ve uyku düzeni de nasolabial kıvrımları derinleştiren etkenlerdendir. Genellikle 35 40 yaşlarından sonra rahatsız etmeye başlar.
Nasolabial dolgu tedavisi nedir?
Nasolabial kıvrımları revizyonk amacıyla bunu net olarak önleyebilecek tek şey cerrahi girişimdir ancak bir süre cerrahiyi ertelemek isteriz. Genellikle 35-40 yaş civarında bir takım dolgu veya yağ enjeksiyonu teknikleriyle bunu gizlemeye çalışırız. Bu yaşlarda yapılan dolgularla o bölgeye biraz daha düz, biraz daha fresh görünüm vermek mümkün olabilir. Yalnız bunu belli bir seviyeye kadar yapabiliriz. Eğer ki bu dediğimiz oluk ağız kenarından daha da aşağı inmişse, çene kenarında düzensizlik oluşursa, yapılan dolgu yeterli sonuç vermeyecektir. Bu da ameliyat gerekliliğini gösteren bir bulgudur. Genellikle 50 yaşlar sonrası ameliyat gerekir.
Nasolabial dolgu prosedürü çok kısadır. Lokal anestezi ile yapılabilir. Çizgi derinliği hafifse, çok yüzeye yakınse ince dolgular, çizgiler derinse daha kalın dolgular tercih edilir. Eğer derinlik gerçekten çok fazlaysa o zaman da belki yağ enjeksiyonu daha makul olacaktır. Çünkü dolgular 1 ml veya 1.2 ml dir. Kişinin yüzünün büyüklüğü, erkek veya kadın olmasına bakılarak dolgu miktarı belirlenir.
Bazı durumlarda yalnızca nasolabial bölgede derinleşme değil yanak bölgesinde de doku kaybı olabilir. Genellikle kilo kaybı olan kişilerde bu oluşur. O durumda aynı biçimde yanak bölgesinin, elmacık kemiği bölgesi ile beraber nasolabial bölgenin desteklenmesi daha makul olur. Bu durumda yalnızca nasolabiale yapılırsa yeterli sonuç vermez. Yüzdeki denge de bozulabilir. Onun için yüzdeki dengeyi üst yüzde daha çok toparlamak amacıyla o bölgede dengeli bir biçimde dolgu dağılımı yapmak gerekir.
Nasolabial dolgu yüz bölgesindeki kırışıklıklar için enjeksiyon tekniği ile cilde uygulanan bir tür tedavi tekniğidir. Nasolabial dolgu uygulaması yapılan bölgede ince çizgiler ve derin kırışıklıklar daha düz bir görünüme kavuşur. Cilde enjekte edilen sıvı, yaşa bağlı olarak miktarı azalan kolajen üretimini harekete geçirir.
Hyaluronik asit
Nasolabial dolgu için kullanılan bileşen içerisinde hyaluronik asit bulunur. Hyaluronik asit cilt tarafından doğal olarak üretilir ve cildin nem dengesini korur. Eksikliğinde kırışıklıklar artar.Dolgu ile bu eksiği tamamlamak mümkün olabilir.
Cilt için İdeal dolgu seçimi yapıldıktan sonra hyaluronik asit içerikli dolgu sıvısı doğrudan nasolabial kıvrımların bulunduğu bölgeye enjekte edilir. Enjekte edilen dolgu zaman içinde yok olur. Nasolabial dyetişkinun etki süresi şahsa göre değişir, 12 ila 18 ay sürer, kalıcı bir uygulama değildir.
Nasolabial dolgu yararları nelerdir?
Nasolabial dolgu programının yararları şöyle sıralanabilir:
Ciltte kolajen üretimini artırır
Ağız bölgesine hacim kazandırır
Cilde canlılık sağlar
Cildi yumuşatır ve daha düz bir görünüm kazandırır
Yan etkisi azdır
Uygulama hızlı sonuç verir
Uygulamanın sonrasında makyaj yapılabilir
Nasolabial dolgu ne zaman gerekir?
Nasolabial dolgu için makul zaman kişinin cilt yapısına göre değişiklik gösterir. 25 yaş altındaki kişilerde cilt yapısı elastik ve sıkıdır. 25-35 yaş arasında ise göz etrafında ince çizgiler, mimiklere, kolajen üretimi miktarına, güneş ve diğer etkenlere bağlı olarak kırışıklıklar ve nasolabial kıvrımlar ortaya çıkar, sarkma başlayabilir. 35-45 yaşları arasında ise bilhassa nasolabial kıvrımlar belirgin hale gelir, cilt elastik yapısını bir nebze daha kaybeder, boyun ve yüz bölgesinde sarkmalar oluşur. İlerleyen yaşlarda ise yaşlanma süreci ile doğru orantılı olarak kırışıklık ve ince çizgilerin görünümü artar.